• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

RTÜK, gündüz kuşağı programlarla ilgili havanda su mu dövüyor?

Program formatı üretip satma, genç nesillere önemli bir iş kapısı aralayacak!

Güncel 18.10.2024 23:52:27
RTÜK, gündüz kuşağı programlarla ilgili havanda su mu dövüyor?

RTÜK, gündüz kuşağı programlarla ilgili havanda su mu dövüyor?

 

Gündüz kuşağı programları için harekete geçen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı’nın (RTÜK), Türkiye'de yayın yapan radyo ve televizyonlara yeni dönem için uyarılarda bulunmasını değerlendiren Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, geleneksel yayıncılık koşullarının hakimi olduğu Türkiye'de program yapımcılarının toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmesini önemine dikkat çekti.

Doç. Dr. Esennur Sirer: “Ülkemizin dizi sektöründeki başarısını program formatı üretip satma konusunda da elde etmesi genç nesiller için önemli bir iş kapısını aralayacaktır. Yoksa RTÜK'ün gündüz kuşağı programlarla ilgili tedbirler alması ve bu tedbirlerin de yasakçı zihniyet olarak değerlendirilmesi eskilerin’ havanda su dövmek’, yeni neslin de ‘boş yapmak’ olarak değerlendirdiği bir çaba olacaktır.” 

Üsküdar Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, gündüz kuşağı programları ve RTÜK’ün gündüz kuşağı programları için harekete geçmesini değerlendirdi.

Gündüz kuşağında düşük maliyetle ilgi çekici içerik üretiliyor

Gündüz kuşağında yer alan realite programlarının, düşük maliyetle ilgi çekici içerik üretmek amacıyla ekranlarda giderek daha fazla yer bulunduğunu belirten Doç. Dr. Esennur Sirer, “Realite programları geleneksel televizyon yayıncılığı içerisinde düşük bütçeyle ilgi çekici program üretmenin bir formülü olarak ekranlarda zamanla giderek artan oranda yer kaplamaya başladı. Bir süredir tecimsel televizyon kanallarının gündüz kuşaklarını dolduran bu tür programlar, tematik televizyonların içeriklerinin şekillenmesinde de önemli rol oynadı. TV8 örneğinde olduğu gibi tamamen realiteye dayanan televizyon kanalları da kuruldu.” dedi.

Mahalleden ya da köyümüzden tanıdığımız bireyler birer televizyon figürü oluyor!

Realite programların, televizyon yayıncılığının doğasına uygun biçimde kurgusal olarak üretilen ama gerçek kişilere ya da gerçek olaylara dayalı yapımlar olduğuna işaret eden Doç. Dr. Esennur Sirer, “Sıradan insanın hikâyesi, gündelik akış içerisinde yer aldığı durumlar çarpıcı bir anlatı ve programın akışına uygun olarak formatlanır. Mahalleden ya da köyümüzden tanıdığımız bireyler birer televizyon figürü olarak ekrandaki kurmacanın öznesi olurlar. Onlar artık her şeyi hızlıca tükettiğimiz postmodern dönemin ünlüleridir. Çünkü gündelik hayat içerisinde varoluşlarının nedeni yerine temsiliyetleri konuşulmaktadır.” diye konuştu.

Yapım maliyeti dizi filmlere göre ucuz olan realite programları öne çıkıyor

Televizyon aracılığıyla hızlı tüketim toplumunun gündelik hayatına katılan kişiler ve yaşam öykülerinin toplum için pragmatik bir alan yarattığını ifade eden Doç. Dr. Esennur Sirer, şöyle devam etti:

“Yaşadığı zorlu hayat koşulları içerisindeki bireyin televizyon aracılığıyla edindiği deneyimler kendini güvende hissetmesine neden olur. Ayrıca bu gündelik hayat deneyimleri günceli yakalama ve fikir beyan edebilme konusunda bireyi ayrıcalıklı kılar. Çünkü bireyin toplumsal aidiyet hissinin beslenmesi kendini mutlu hissetmesi için gerekli, toplumsal uzlaşı için önemlidir. Televizyon üzerine çalışmalar yapan Raymond Williams televizyon ile toplumun arasında sosyo-kültürel ilişkiler bulunduğunu belirtmektedir. Bu bağlamda realite programlarda yer alan insan hikâyeleri kamusal alanda görünürlük ve tartışma platformu yaratmaktadır. Bu durum yapımcıları daha fazla realite program üretmeye yöneltmektedir. Böylece yapım maliyeti diğerlerine göre özellikle de dizi filmlere göre ucuz olan realite programlar öne çıkmakta, basit döngü sürüp gitmektedir.”

Evlilik programlarının toplumsal etkisi

Daha önce evlilik programlarına bel bağlayan yapımcıların yıllarca evlilik kurumunun her safhasını değerlendirdiklerini kaydeden Doç. Dr. Esennur Sirer, “Bir kadın ile erkeğin birbirini tanıma aşaması ‘bir çay içelim’ olarak hafızamıza kazınırken, gelin- kayınvalide, gelin- görümce, damat-gelinin ailesi arasındaki ilişkiler maddi ölçütler üzerinden şekillendirilmiş, geleneklere bağlılık adı altında yapılan israf eğlenceleri televizyon programları kanalıyla meşrulaştırılmıştı. Bu bağlamda daha önce de 2017 yılında televizyon kuruluşlarıyla görüşülerek Eylül ayında başlayan yeni yayın döneminde evlilik kurumunu yıpratıcı programların yapılması RTÜK tarafından yasaklanmıştı.” şeklinde konuştu.

Reyting uğruna sözde uzmanlar izleyiciler üzerinde olumsuz etkiler oluşturabiliyor!

Diğer taraftan az maliyetli program türlerinin hedef kitlesi ev kadınları ve çocuklardan oluşan gündüz kuşağı ya da öğleden sonra kuşağı olarak adlandırılan yapımlar için kurtarıcı niteliğinde olduğunu dile getiren Doç. Dr. Esennur Sirer, şunları kaydetti:

“Realite programlar içerisinde de alt tür olarak suç ve adli programlar yapılan çalışmalarda baskın olarak öne çıkmaktadır. Ülkemizde de kayıp bir kişinin bulunması, bir cinayetin fail ya da faillerinin aranması amacıyla yapılan programlar sonuçta bireysel insan hikâyeleri üzerinden ailenin kamusal alanda tartışmaya açılması ve aile içi ilişkilerin sorgulanarak yeniden şekillendirilmesine sebep olmaktadır. Buluşacağı izler kitlenin sorumluluğunu taşımadan yapılan bu tür programlar toplumsal yapının zarar görmesine neden olabilmektedir. Programcılık dinamikleri dikkate alınmadan reyting uğruna ekrana çıkarılan kişiler ve sözde uzmanlar izleyiciler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir.

Program formatı üretip satma genç nesillere iş kapısı açacaktır!

Doç. Dr. Esennur Sirer, program çeşitliliğinden çok, tutan yapımların benzerlerinin üretilmesi şeklinde ilerleyen yayıncılık anlayışının biraz daha profesyonelce ele alınmaya muhtaç göründüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hâlâ geleneksel yayıncılık üzerinden şekillenen piyasa koşullarının hâkim olduğu ülkemizde bu alana daha fazla özen gösterilmesi gerekmektedir. Program yapımcılarının da toplumsal sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi önemlidir. Dramatize edilen yaşam öyküleri ve anlatım biçimi yerine yenilikçi bakış açısıyla bireylerin hayattan keyif almasını ve sıkıntılarını unutup hoşça vakit geçirirken bilgi sahibi de oldukları yapımlar üretmek televizyon yayıncılığının ana amacıdır. Bu amaçtan sapmadan üretim yapmak beğeniyi de arttıracaktır.  Ülkemizin dizi sektöründeki başarısını program formatı üretip satma konusunda da elde etmesi genç nesiller için önemli bir iş kapısını aralayacaktır. Yoksa RTÜK'ün gündüz kuşağı programlarla ilgili tedbirler alması ve bu tedbirlerin de yasakçı zihniyet olarak değerlendirilmesi eskilerin’ havanda su dövmek’, yeni neslin de ‘boş yapmak’ olarak değerlendirdiği bir çaba olacaktır.

Kaçınma, güvenlik arayışı ve beklenti anksiyetesi panik atağı sürdürüyor!

Özkan Saçkan'ın kaleminden bu haftanın kitap incelemeleri

Türkiye İçin Yapay Zekâ etkinliği

Ege’nin üç güçlü bağ rotası turizmi canlandıracak

Yemekten sonra tatlı isteği nasıl engellenir

Sibel Can'dan incilerle bezeli ihtişam

Dozunda içilen kahve, kanser riskini azaltıyor

Harmancık’ta yanan ormanlara tohumlar serpiliyor

Ege’nin başkanları turizmin geleceğini konuştu

İstanbul'a soğuk ve sağanak uyarısı geldi

Aşkım Kapışmak | Seyirciye duyguyu verebilmek için PR yapıyorlar

Şanlıurfa’da Direk Hırsızları Bölgeyi Elektriksiz Bıraktı

“Kırk Kat Baklava Tarihi”ne dünyanın en iyi gastronomi kitabı ödülü

Güney Koreli Atomy, Organik Fermente Noni Türkiye'de

Menopozda yağ yakımının püf noktaları

Aralık ayı kitapları | Gazeteci yazar Özkan Saçkan ayın kitaplarını yorumladı

Evrim Kuran’ın merakla beklenen yeni kitabı Cetvel raflarda!

Uğur Arslan | Kızım beni geçti

TAV Havalimanları ve HAVAŞ’ta üst düzey atamalar

Can Yayınları aralık ayı kitaplarını duyurdu

Yapay zekâ hain bir arkadaştan daha da tehlikeli olabilir!

Otokar’a 83,6 Milyon USD’lik COBRA II Siparişi

Demet Evgâr'dan Kırmızı Işık uygulamasıyla şiddete dur çağrısı

Sinan Akçıl 'Milletvekili olsam, Meclis'in Robin Hood'u olabilirim

Baharat sektöründe güçler birleştirildi

SARSILMAZ’dan Afrika’da Sürdürülebilir Büyüme Hamlesi

TANAP, Enerji Jeopolitiğini Yeniden Şekillendirdi

Turizm dünyası İzmir'de bir araya geliyor

Özkan Saçkan'ın kaleminden Kasım ayının son haftası için kitap yorumları

İş Sanat’ta Türkülerle Anadolu ve Rumeli’ye Yolculuk

Yükleniyor

Sibel Can'dan incilerle bezeli ihtişam

Aşkım Kapışmak | Seyirciye duyguyu verebilmek için PR yapıyorlar

Uğur Arslan | Kızım beni geçti

Demet Evgâr'dan Kırmızı Işık uygulamasıyla şiddete dur çağrısı

Sinan Akçıl 'Milletvekili olsam, Meclis'in Robin Hood'u olabilirim

Wilma Elles 'İndirimleri takip ediyorum

Forum Wishland 28 Kasım'da Marmara Forum'da başlıyor

‘Zorlu Yılbaşı Festivali’ Eda Baba konseriyle başladı

Müzik Yorumcuları Meslek Birliği'nde seçime gidiliyor!

Özgür Tüzer'den Kıbrıslı dinleyicilerine özel konser!

Kaçınma, güvenlik arayışı ve beklenti anksiyetesi panik atağı sürdürüyor!

Yemekten sonra tatlı isteği nasıl engellenir

Dozunda içilen kahve, kanser riskini azaltıyor

Menopozda yağ yakımının püf noktaları

Gripten korunmanın en etkili yolu aşı!

Aç kalan sokak hayvanları daha agresifleşir!

Mevsim Geçişinde Artan Ağrılar

Züleyha Ortak'ın konuğu Prof. Dr. Serdar Dağ oldu

Kontakt lens kullananlar için 4 altın kural

5 adımda kışın sağlıklı kalın

Türkiye İçin Yapay Zekâ etkinliği

Yapay zekâ hain bir arkadaştan daha da tehlikeli olabilir!

X Artık Maskeleri Düşürüp Kimlerin Nereden Konuştuğunu Açığa Çıkarıyor

Roketsan, Dubai Airshow ile Körfez’e çıkarma yapıyor

ESET’ten VPN odaklı yeni nesil dijital güvenlik

Yapay zekânın yüksek öğretimdeki geleceği konuşuldu

Siber güvenliğin en saygın ödülleri için geri sayım başladı

İndirim tuzağına düşmeyin Sahte fırsatlara dikkat

Modüler inşa teknikleri proje maliyetini azaltıyor

Yapay zeka mı, gerçek mi?

TAV Havalimanları ve HAVAŞ’ta üst düzey atamalar

Otokar’a 83,6 Milyon USD’lik COBRA II Siparişi

Baharat sektöründe güçler birleştirildi

SARSILMAZ’dan Afrika’da Sürdürülebilir Büyüme Hamlesi

Şam Havalimanı’nda 4 milyar dolarlık yatırım başlıyor

Poliüretan Endüstrisinin Geleceği İstanbul’da Şekilleniyor

Türk-Fransız iş birliği büyüyor

Ticaretin kadınları İstanbul'da buluştu

Garanti BBVA’da Üst Düzey Görev Değişikliği

Türk moda endüstrisinin ürünleri Londra’da vitrine çıkacak

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
3.TRABZONSPOR A.Ş. 14 9 1 4 13 31
4.GÖZTEPE A.Ş. 14 7 2 5 10 26
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 14 5 6 3 -3 18
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
10.CORENDON ALANYASPOR 14 3 4 7 -1 16
11.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 15 3 6 6 -6 15
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 14 3 7 4 -7 13
15.İKAS EYÜPSPOR 15 3 8 4 -8 13
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 15 2 6 7 -17 13
17.GENÇLERBİRLİĞİ 14 3 9 2 -7 11
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 14 2 10 2 -13 8